Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. - Songül çok güçlü bir kadın. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. . Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. . Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. (Gülüyor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Şimdi sekiz yaşında oldular. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Eskiden sosyal medya mı vardı. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. ",. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Şimdi sekiz yaşında oldular. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. - Songül çok güçlü bir kadın. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. . Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. (Gülüyor. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Eskiden sosyal medya mı vardı. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. . Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. ",. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm.