Yerel seçimde kavga İstanbul için

 
Yerel seçimde kavga İstanbul için Yerel seçimde kavga İstanbul için

Bizimkiler ondan. Erdoğan’ın her sözü kıymetlidir, çünkü altında bir cinlik yatar, vardır bir hikmeti bunu söylüyorsa. Uçakta gazeteci mi var? Irak savaşı sırasında ABD kuvvetlerinin yanından onlarla birlikte hareket eden ve tamamen ABD yanlısı haber geçen gazetecimsiler için bulunmuş güzel bir sözcük vardı: embedded, iliştirilmiş gazeteci. Neyse. Hadlerine mi düşmüş? Onlar ancak sormaları gereken soruyu sormuş gibi yaparlar. Sahibinin sesi. Önümüzde bir beş yıl var kendisine tahammül etmek için. Seçim telaşına düşmesi için çok erken? Asıl telaş etmesi gereken konu yerel seçimler ki ediyor zaten! O zaman nereden çıktı bu 50 artı 1 sıkıntısı? MHP’den!. İkinci yanlış: Soru sormuşlar. Üçüncü yanlış: Erdoğan daha yeni cumhurbaşkanı seçildi. Ama bu sözde birden fazla yanlış var, hadi bulalım: Birincisi uçaktaki gazeteciler. Yani Erdoğan bir konuda tartışma yaratacak bir açıklama yapmak istiyorsa o soruluyormuş gibi yapılır, yanıtı da tek kişi tarafından yazılıp dağıtılır ve servis edilir. Ömrü yeterse kimse onu indiremez Saraydan. İttifakla ya da ittifaksız, herkesin kalbi İstanbul için çarparken önemli olan İmamoğlu’nun karşısına çıkarılacak aday değil, seçmenin gönlünü kazanmak, çünkü bu kez partisine bakmadan oy verebilir. Ötekiler de gezip tozup yiyip içtikleriyle kalır. Önce haberlerde dinledim: Cumhurbaşkanı uçakta gazetecilerin soruları üzerine açıklama yaparken “seçimlerde 50 artı 1 uygulaması yanlış sonuçlar doğuruyor, altılı masa, onaltılı masa derken neler oluyor, çoğunluğu alan seçilsin” demiş.

Yerel seçimde kavga İstanbul için

İttifakla ya da ittifaksız, herkesin kalbi İstanbul için çarparken önemli olan İmamoğlu’nun karşısına çıkarılacak aday değil, seçmenin gönlünü kazanmak, çünkü bu kez partisine bakmadan oy verebilir. Bizimkiler ondan. Uçakta gazeteci mi var? Irak savaşı sırasında ABD kuvvetlerinin yanından onlarla birlikte hareket eden ve tamamen ABD yanlısı haber geçen gazetecimsiler için bulunmuş güzel bir sözcük vardı: embedded, iliştirilmiş gazeteci. Ama bu sözde birden fazla yanlış var, hadi bulalım: Birincisi uçaktaki gazeteciler. Ötekiler de gezip tozup yiyip içtikleriyle kalır. Yani Erdoğan bir konuda tartışma yaratacak bir açıklama yapmak istiyorsa o soruluyormuş gibi yapılır, yanıtı da tek kişi tarafından yazılıp dağıtılır ve servis edilir. Ömrü yeterse kimse onu indiremez Saraydan. Hadlerine mi düşmüş? Onlar ancak sormaları gereken soruyu sormuş gibi yaparlar. Önümüzde bir beş yıl var kendisine tahammül etmek için. Önce haberlerde dinledim: Cumhurbaşkanı uçakta gazetecilerin soruları üzerine açıklama yaparken “seçimlerde 50 artı 1 uygulaması yanlış sonuçlar doğuruyor, altılı masa, onaltılı masa derken neler oluyor, çoğunluğu alan seçilsin” demiş. Erdoğan’ın her sözü kıymetlidir, çünkü altında bir cinlik yatar, vardır bir hikmeti bunu söylüyorsa. İkinci yanlış: Soru sormuşlar. Seçim telaşına düşmesi için çok erken? Asıl telaş etmesi gereken konu yerel seçimler ki ediyor zaten! O zaman nereden çıktı bu 50 artı 1 sıkıntısı? MHP’den!. Sahibinin sesi. Üçüncü yanlış: Erdoğan daha yeni cumhurbaşkanı seçildi. Neyse.